Giresun’da spor kamuoyunun merakla beklediği, Genç Çotanak Tribün Lideri Recep Ulu’nun açıklamaları gündeme bomba gibi düşecek. Ulu, ‘üst’ akıl cenahına dikkat çekerek net konuştu; “Giresunspor siyasilerin oyuncağı olmamalı”
Genç Çotanak Tribün Lideri Recep Ulu, yazılı bir açıklama yaparak gündeme dair net ifadeler kullandı.
Ulu, açıklamasında, “Başarının istendiği, ancak başarılı insanları istemeyenlerin düzeninde, Giresunspor’un düştüğü bu durumu net bir şekilde anlamak için, sizin ne yaptığınız veya yapmadığınız değil, üst akıl ve cenahının ne söylediğine bakmak gerekir. Ligde başkanlık yapmış ve 2 şampiyonluk yaşatmış olan Büyük Kesim’in efsane başkan olarak kabul ettiği Fatih Kitapçı’nın başkanlığına son verilmesi için yöneticilerinin işleriyle tehdit edildiği, takıma destek olacak sponsorların siyasi güç kullanılarak baskı altına alındığı ve destek vermemelerinin sağlandığı, 2 şampiyonluk yaşatan başkanın görevini bırakması üzerinde yaşananlar, bu düzeni oluşturan kişilere aittir. Şehrin abisi olarak adlandırılan “üst akıl” ve cenahının taleplerine bakıldığında, herkesin küme düşeceğini düşündüğü bir dönemde kongreye aday olarak katılan Ali Sacit Eren başkan dönemine bakalım. Ligde tutmayı başardı, ancak dünya genelini etkisi altına alan COVID-19 pandemisi nedeniyle play-off’u son 4-5 hafta kaçırdık. Başkan her zaman “borçlarımı kendimden ödüyorum, gelin sahip çıkın” dedi, ancak sonuç değişmedi. Görevi bıraktığı söylendi, ama gerçekten istifa etmek zorunda mıydı yoksa görevden mi alındı? Takımı ligde tutmak için pandemi döneminde elindeki kaynakları kullandı, ancak sonunda suçlanan ve taşlanan kişi oldu. Bu düzeni oluşturanlar, başarılı insanlar cezasız kalmayacaktır. Neden mi? 44 yıl sonra Süper Lig’e çıkaran Hakan Karaahmet başkan ve yönetimine dönemine bakalım. Otobüsün üzerinde iktidar il başkanı ve belediye başkanı ile kupayı alan üst akıl, şehrin abisi hepsi vardı. Sevgili Giresunspor taraftarları, takımımızın 56 yıllık tarihinde sadece bir dikili ağacı bile olmadığını düşünün.
“SÜREKLİ BİR KRİZ OLSUN Kİ ÜST KURTARICI OLARAK GÖRÜNSÜN”
Siyasi güce sahip kişilerin sponsor olabileceği kişiler olduğunu düşünerek, “sponsor olmayacaksınız” diyenler, kendi iş yerlerine müfettişler gönderip göz dağı veriyorlar. Ayrıca loca alanlara aldırmayan makamlardaki gücü kullanarak, hak edilmiş kredinin dahi engellenmesine sebep oluyorlar. Üst akıl ve cenahına karşı bir araya gelip tepki göstermezsek, sessiz kalırsak, korkarsak, bu süreçte pay sahibi olamayız. Giresunspor’un kongre yapmasına rağmen, şehrin valisi yok, belediye başkanı yok, ilçe belediye başkanlarının çoğu yok. Peki, neden yoklar? Çünkü abileri böyle istedi. Başkanların hataları ve yanlışları elbette vardır, ancak sadece başkanlar mı suçlu? Takımın mutfak desteğini kestiren belediye başkanı, kulüp başkanına baskı yapmak için stadyum içine duvar ördüren gençlik spor müdürü gibi kişiler ve üst akıl abilerinin suçlu olup olmadığına dair bir düşünün. Memurun hakkını koruduğu için tayini çıkarılan emniyet müdürü de aynı şekilde siyasi baskıya maruz kaldı. Siyasiler ne derse o olacak bir düzen oluşturulmuş, sessiz kalıp bu düzeni izlerseniz, suçluları görmezden gelirseniz, bu düzenin içinde yer alan ve takımınıza zarar verenlerden biri haline gelirsiniz, üst akıl ve cenahı tarafından. Fatih Kitapçı başkanın görevden alınmasının ardından yaşananlar konusunda tepki gösterdiğinizde, kulübe müfettişler gönderildiğini ve bu konuda ne gibi adımlar atıldığını gördünüz mü? Sebebi oldukça açık altta sürekli bir kriz olsun ki üst kurtarıcı olarak görünsün.
ÜST AKIL VE CENAHA SORUYORUM!
Sonuç ortada, başarılı insanları yıkmak için verilen çabalar, başarısızlığa hizmet etmiş durumda. Gelin, sessiz kalmayalım ve büyük olanın Giresunspor olduğunu gösterelim. Nahid Yamak dönemine gelelim. Futbolun içinde küme düşme riski bulunuyordu ve ne yazık ki bu durum gerçekleşti. Yeni sezon öncesi 5-6 milyon TL para sıkıntısı nedeniyle 4-5 oyuncuyu kaybettik. Üst akıl ve cenah, Fatih Kitapçı, Mustafa Bozbağ, Ali Eren ve Hakan Karaahmet’i istemeyen aynı ekip her türlü baskıyı yaparak destek verilmesini engelledi. Peki, neden Nahid Yamak ve yönetimine yardımcı olmadılar? 4-5 oyuncuyu para bulup takımda tutabilirdik, böylece mevcut durumdan daha iyi bir sonuç alabilirdik. Günümüzde tahta açılması için İstanbul’da yoğun çaba harcanırken, Giresun neden sessiz? Giresun şehrinin yetkilileri, kulübe kalıcı gelir sağlamak için yardımcı olmuyorsa, bu konuda bizim sessiz kalmamamız gerekiyor. 44 yıl sonra Süper Lige çıkma mücadelesi veren Giresunspor tahtası kapalı olduğu için ocak ayında transfer yapamamıştı. Şuanda personel, 3 aydır maaş alamıyor. Emekçiler zor durumda yazık değil mi? İstemediğiniz başkan gitti, peki neden şimdi destek vermiyorsunuz? U19 oyuncuları antrenmana dolmuşla gidiyor, günde 2-3 dolmuşa binenler var. Bu da gerçekten yazık, değil mi? Ocak ayına kadar 15 puan alamazsak, tahta açılsa bile transfer yapabilsek bile ligde kalmak zorlaşacak. Ayrıca takımda bazı oyuncuların ailelerinin çocuklarının oynatılması için Kulübe para verdiklerini söylenmekte. Forma hakkı olana verilmeli. Bu iddialar doğruysa parası arkası yok diye oyuncuların hakkı yeniyorsa bu vebal büyük olur. Yetkililer bu duruma açıklama yapmalıdır. Giresunspor’a kalıcı gelirler için biran önce adımlar atılmalı.
“GELİR AZ GİDER ÇOK OLUNCA KUR SÜREKLİ ARTINCA BORCUN ÇOĞALMASINA ŞAŞIRMAMAK GEREK”
Belki bu sezonu da kaybederiz ama yarınları kazanırız Kısacası, üst akıl ve cenah, en az başkanlar kadar suçlu. Peki, neden bu kişiler, paralı futbolu bilen bir adayı kongrede çıkarmıyor? Çünkü hem sorumluluk almak istemiyorlar hem de Giresunspor üzerinden istediklerini haklı istemediklerini suçlu çıkarıyorlar. İnsanların ‘destek olmayacaksınız’ diye tehdit edildiği, aylarca müfettişlerin inceleme yaptığı ve hak edilen kredinin bile ancak iktidar partisi vekili Cemal Öztürk ve Sabri Öztürk’ün çabaları sonucu alındığı bir düzeni sorgulamalıyız. Neden kalıcı gelir kaynağı için adım atılmıyor? Çünkü siyasetçiler, takımı yönetenlerin onlara muhtaç olmasını istiyorlar. Gelir az gider çok olunca kur sürekli artınca borcun çoğalmasına şaşırmamak gerek. Ayrıca başkanlar yöneticiler ödemelerin çoğunu borç vererek ya da bularak ödedikleri için borç söylemde azalıyor gerçekte yerinde sayıp artıyor hele transferde yanlış tercihler tutmayan oyuncular fazla olmaya başladıkça borç olayı can sıkan seviyede son 3 yılı hesaplayın kur farkından dolayı en az 100 150 milyon civarı borcun arttığını göreceksiniz. Oyuncu dolar 8 TL iken 600 Bin dolara imza atıyor ancak maddi sorunlar yüzünden ödemesi yapılamayınca ve destekler engellenince 4 – 5 milyon alması gereken oyuncunun maliyeti kurun 25 – 30 TL ile kaç misline çıkıyor bir hesaplayın o yüzden ısrarla mutlaka kalıcı gelirler için net adımlar atılmalı.
“HEPSİ Mİ SUÇLU VE YANLIŞ YAPMIŞ?”
Giresunspor siyasilerin oyuncağı olmamalı. Şimdi size bir başka soru sormak istiyorum: Fatih Kitapçı, Mustafa Temel Bozbağ, Ali Sacit Eren, Hakan Karaahmet, Nahid Yamak, hepsi mi suçlu ve yanlış yapmış? Üst akıl ve cenahı suçsuz mu? Başarıları için otobüsün üzerinde olanlar, kupayı kaldıranlar, ismi ön plana çıkanlar, takımı bir araç olarak kullanmaktan vazgeçip amaç olarak yaşamalı görmeli. Sevgili Giresunspor sevdalıları, iyi gün kötü gün demeyelim. Stada gelerek takımımızın yanında olalım. Son olarak, bilerek ve isteyerek kim Giresunspor takımımızı maddi ve manevi zarara sokar, onun için uğraşır ilk olarak Allah’a, sonra takımımızı sevenlerin takdirine bırakıyorum. Dün, bugün ve yarın, Giresunspor ile kalın.” İfadelerini kullandı.